Yani bize bu satırları yazmayı Nasip Eden Allah'a Milyonlarca Secde Etsek te, Bunun Az olacağını Düşünen Kullarız.
Biz Kimiz: Yüce Allah'ın Aciz ve Zayıf Kullarıyız.
Biz Kimiz: Yüce Allah'dan Başka Hiç Bir şeye Tapmayan ve Önünde Eğilmeyen Allah'ın Salih Kullarıyız.
Biz Kimiz: Sadece ve Sadece Allah İçin Çalışan Allah'ın İşçileriyiz.
Biz kimiz: Allah’tan başka kimseden korkmayan, mazlumların yanında zalimlerin yanında bulunan Allah’ın kullarıyız.
Biz Kimiz: Allah’ın Bize Bahşettiği İzzet ve Şerefi Bu Dünya İçin Ayaklar Altına Aldırmayan, Para İçin, Mevki-Makam İçin, Şöhret İçin, İnsanlar Desinler İçin Hiç Bir Şeyi Yapmayan, İzzet ve Şerefi Yalnız Alemlerin Rabbine Mahsus Kılan, Allah'ın Bize Bahşettiği İzzet ve şerefiyle yaşayan Kullarız.
Yani Biz Kimiz: Ne için Yaşadığımızı, Ne İçin Yaşayacağımızı ve Ne için ve Ne uğruna Öleceğimizi Bilen Kullarız...Yani Allah'a Ne kadar Şükretmemiz Gerektiğini Bilen Kullarız. Yani bize bu satırları yazmayı Nasip Eden Allah'a Milyonlarca Secde Etsek te, Bunun Az olacağını Düşünen Kullarız.
Yani Alllah'a bize düşünme melikelerini bahşettiği için Rabbimiz için sabahlara kadar ibadet etsekde, bunun az olduğunun farkında olan kullarız...
KISACA.....
Allah'a, verdiği tüm nimetlerden dolayı sürekli bir şükür halinde olmak iman edenlerin en önemli özelliklerinden biridir. Unutulmamalıdır ki Allah, tüm bu nimetlerle insanları denemektedir. Allah, Nisa Suresi'nin 147. ayetinde "şükrün karşılığını veren" olduğunu haber vermektedir. Buna rağmen insanların büyük bir bölümü kendilerine verilen nimetlere nankörlük etmektedirler. Hz. Süleyman'ın Neml Suresi'ndeki sözleri şöyledir:
... "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır." (Neml Suresi, 40)